Zamana ayak uydurabilmek.
Zaman kavramı sadece günün yada yılın belli bir kısmını anlatmak için kullanılmaz, sadece saatleri ve takvimleri akla getirmez. O andaki yaşamın renklerini de anlatır. O günün değerlerini, yaşama biçimini , modasını herşeyini... 80'ler 90'lar 2000'ler...
İlerleyen zamanda değişen sadece insan olmaz. Meslekler de değişir. Kuralları, yöntemleri ...
Hukuk denince akla ilk gelen Hakimlik, Savcılık ve Avukatlık meslekleri için tarihimizde sadece belli dönemlerde olan bir değişimin içindeyiz öyle köklü bir değişim ki bu sefer zamanı yakalamak öyle kolay olmayacak.
Aslında değişen hukukun temelleri yada felsefesi değil, temellerin üstüne bina edilmiş yapılar. Fakat bu değişimin büyüklüğü bu yapıları temeller kadar önemli yaptı.
Değişimi anlayabilmek için biraz geriye bakmak yeterli;
Medeni Kanun (2001)
Borçlar Kanunu (2012)
Ceza Kanunu (2005)
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (2011)
Ticaret Kanunu (2012)
Sayılan bu kanunlarımız ve daha birçoğu çok değil sadece bir kaç yıl önce yürürlüğe girdiler ve bizim önümüzde yepyeni bir mevzuat var. Halen de Mecliste değişmeyi bekleyen birçoğu bulunmakta. Hepsinden önemlisi ne kadar aksaklıklar çıksa da yeni bir Anayasa yolda. Değişim yukarıdan temellere doğru inmekte.
Ayrıca gündemde hukuk eğitiminin yenilenmesi var, çok değil yakın bir gelecekte bu da olacaktır. Kontenjanların kontrolsüzce arttırılması hemen hemen her üniversiteye özellikle vakıf üniversitelerine hukuk fakültesi açılmasıyla beraber zaten pek iyi durumda olmayan hukuk eğitimi kalitesinin dahada düştüğünü görüyoruz. Bu sebeple Avukat olabilmek için staja giriş ve çıkışa getirilen sınav belki önümüzdeki yıl uygulanmaya başlayacak. Daha sonra ise Hakim ve Savcılık mesleğine giriş şekilleri yeniden belirlenecektir. Hukukçu olabilmenin yolları değişmekte bu yeni sistemde yetişenler farklı bir hukukçu jenarasyonu oluşturmaktadırlar.
Değişen sadece mevzuat mı? Eğitim mi? Teknolojinin ilerlemesi hukuk mesleklerine hiç mi etki etmedi? Pek tabi diğer mesleklerde olduğu gibi hukuk mesleklerinde de özellikle avukatlık mesleğinde bu değişim kendisini gösterdi. Hatta hukuk meslekleri biraz geride kaldığı için şuan bu konuda tam bir sıçrama yaşıyor. Bilgisayar,İnternet, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP), Resmi Sicillerin Sanal Ortama Kaydı, E-imza, Mailler, E-Faturalar, Sanal ortamda yapılan sözleşmeler, işlenen suçlar vs. tüm bunlar bizi bambaşka boyutlara taşıdı. Yargılama yapılırken ve özellikle icra işlerinde artık işlemler sanal ortam üzerinde yapılabilmekte ve bu sanal ortamda yapılan işlerin sayısı artmaktadır.
Teknolojinin diğer bir etkisi ise değişimin sürekliliği oldu. Birkaç yıl bile değil sadece birkaç ay içerisinde yeni icatlar, keşifler, cihazlar, programlar ortaya çıkmakta bunlarla alakalı yeni mevzuatlar ve içtihatlar oluşmaktadır. Hukukçunun mesleğini gereği gibi yerine getirmesi için bunlara ayak uydurması gerekmektedir.
Hukuk meslekleri içinde bu ilerlemeden en çok etkilenen Avukatlık mesleğidir. Özel sektörle daha bağlantılı olan ve rekabetin bulunduğu bu meslek değişime tamamen açıktır. Daha iyi hizmet verebilmek için gelişmeleri takip etmek avukat için zorunluluk halini aldı. Zamana ayak uyduramaması ise erken emeklilik manasına gelmektedir. Yeni mevzuatdan haberi olmayan, bilgisayarı etkili kullanamayan avukatlar pek tabi sektörden silinecektir. Tüm bu saydıklarımız bir avukat için evrimi zorunlu kılmaktadır. Bunu başarabilenler yükselecek ve mesleklerini hakkıyla yapabilmenin mutluluğunu yaşayacaklardır.
Ayrıca bir sonraki bu mesleği yapacak kuşak için bakılacak olursa değişimin bu denli kökten ve hızlı olması hem avantajlara hemde dezavantajlara sahip. Avantajı yeni mevzuat ile eğitim alan ve teknolojiyle büyüyen bu kuşak eskilerden daha hakim olacak , fakat sistemin ilk kurbanları oldukları için önlerinde bir birikim, tecrübe olmadan ilerlemek zorunda kalacaklardır. Ayrıca uygulamaya başlanacak avukatlık sınavı sonrası avukatlık stajına başlayabilen kişi sayısında bir azalma olacağı açıktır.
Her zamanki gibi neler olacağını zaman gösterecektir. İnsanoğlu artık yeteneklerinin arasına zamana ayak uydurmayı da eklemek zorundadır.
Kenan KIZIL