Zamanaşımı re'sen gözetilen bir durum değildir. Bu sebep ile taraflarca ileri sürülmedikçe dikkate alınmaz.
- Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak 10 yıllık zamanaşımına tabirdir.
- Aşağıda sayılan alacaklar için zamanaşımı süresi 5 yıldır. Bunlar:
- Kira bedelleri, ana para faizleri ve ücret gibi dönemsel edimler
- Otel, pansiyon ve tatil köyü gibi yerlerdeki konaklama bedelleri ve lokanta vb. yerlerdeki yeme içime bedelleri
- Küçük sanat işlerinden ve küçük çapta perakende işlerinden doğan alacaklar
- Bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık ve ortakları arasındaki alacaklar
- Vekalet, komisyon ve acentalık sözleşmelerinden, ticari simsarlık ücreti alacağı dışında, simsarlık sözleşmesinden doğan alacaklar
- Yüklenicinin yükümlülüklerini hiç veya gereği gibi ifa etmemesi durumu dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar.
- Alacak adi bir senede, mahkeme veya hakem kararlarına bağlı ise alacak 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tabidir.
- Haksız fiil sebebiyle tazminat istemlerinde;
Zarar gören kişinin zararı ve zarar veren kişiyi öğrenmesinden itibaren 2 yıl, herhalde fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıl sonra tazminat talebi zaman aşımına uğrar. Ceza Kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı süresi öngördüğü fiiller sebebiyle yapılacak tazminat istemlerinde, o ceza mevzuatı hükmündeki süre uygulanır.
- Haksız fiil sebebiyle tazminat ödenmiş ve rücu edilecek ise;
Tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu olunan kişi öğrenildiği tarihten başlayarak 2 yıl içinde, herhalde tazminatın tamamının ödendiği tarihten itibaren 10 yıl içinde rücu talebinde bulunulmalıdır. Aksi halde zamanaşımına uğrar.
Kendisinden tazminat talebinde bulunulan kişi, durumu birlikte sorumlu olduğu kişilere bildirmek zorundadır. Aksi halde yukarıda bahsettiğimiz zamanaşımı bu bildirimin dürüstlük kuralları çerçevesinde yapılabileceği varsayılan tarihten itibaren başlar.
Kendisinden tazminat talebinde bulunulan kişi, durumu birlikte sorumlu olduğu kişilere bildirmek zorundadır. Aksi halde yukarıda bahsettiğimiz zamanaşımı bu bildirimin dürüstlük kuralları çerçevesinde yapılabileceği varsayılan tarihten itibaren başlar.
- Sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat istemlerinde;
Hak sahibinin geri isteme hakkını öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl, herhalde sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.
- Satılanda ortaya çıkan ayıptan doğan sorumluluk için zamanaşımı süresi;
Ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satımdan başlayarak 2 yıl geçmekle ayıptan doğan her türlü dava hakkı zamanaşımına uğrar. Ancak taraflar anlaşarak satıcının sorumluluğunu 2 yılın üstüne çıkartabilirler. Ayrıca satıcı satılanı ağır kusurlu olarak devretmiş ise 2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz.
- Taşınmaz satışında bir yapının ayıplı olmasından kaynaklanan davalar, mülkiyetin geçmesinden başlayarak 5 yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrar. Satıcının ağır kusuru varsa zamanaşımı süresi 20 yıla çıkar.
- Ödünç alanın, ödünç konusunun teslimine ve ödünç verenin de bu şeyin teslim alınmasına ilişkin istemleri, diğer tarafın bu konuda temerrüde düşmesinden başlayarak altı ayın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
- Yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse, bu sebeple açılacak davalar, teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde 2 yılın; taşınmaz yapılarda ise 5 yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın 20 geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder