Taşınmaz
Mülkiyetinin Kısıtlamaları
Taşınmaz mülkiyetinin
kısıtlamalarını iki başlık altında toplayabiliriz;
-Taşınmaz mülkiyetinin
kanuni sınırlamaları
-Taşınmaz mülkiyetinin
iradi sınırlamaları
Taşınmaz mülkiyetinin yasadan
kaynaklanan kısıtlamalarının etkili olabilmesi için tapu kütüğüne şerh
edilmesine gerek yoktur. Bu kısıtlamalar şerh edilmese dahi kanundan doğduğu
için geçerlidir.(TMK m.731/1)
Kısıtlamanın;
Kaldırılması
Değiştirilmesi
için bu yeni halleri
öngören sözleşmenin resmi şekilde yapılması yani noterce ayrıca tapu kütüğüne
şerh edilmesi gerekir. (TMK m.731/2)
Fakat kamu yararı için konulan
kısıtlamalar hiçbirşekilde kaldırılamaz, değiştirilemez.(TMK m.731/3)
Taşınmaz
mülkiyetinden doğan ödevler;
Konuları
Doğuş tarzları
Yararlanıcıları gibi
esaslarla sınıflandırılabilir.
Konularına göre;
Katlanmayı öngören
ödevler
Kaçınmayı öngören
ödevler
Olumlu bir davranışta
bulunmayı öngören ödevler olarak 3'e
Doğuş tarzlarına göre;
Doğrudan doğruya
ödeveler
Dolaylı ödevler olarak
2'ye
Yararlanan şahıslara göre;
Komşular yararına
getirilmiş kısıtlamalar
Toplum yararına
getirilmiş kısıtlamalar
Paylı mülkiyette
paydaşlar yararına getirilmiş kısıtlamalar olarak 3'e ayrılır.
Not:Doğuş
tarzlarına göre yapılan ayrımda doğrudan doğruya ödevler için malik kanun
uyarınca direk sorumludur. Fakat dolaylı ödevler için hak sahibinin o hakkını
kullanması gerekir. Bundan sonra malikin sorumluluğu başlar.
KOMŞULAR YARARINA
GETİRİLMİŞ KISITLAMALAR
Bunlar;
Mülkiyet hakkını aşırı
kullanmama ödevi
Zarar verici kazı ve
yapı yapmama ödevi
Ağaç dal ve köklerinin
geçmesine katlanma ödevi
Doğal olarak akan
suların akışına engel olmama ödevi
Mecra geçirilmesine izin
verme ödevi
Geçit hakkı tanıma ödevi
Masraflara katlanma
ödevi
Komşu kaynakların
kesilmesine veya kirlenmesine yol açmama ödevi
Kaynakların ortaklaşa
tutulmasına razı olma ödevi
Kaynak hakkı tanıma
ödevi
TOPLUM YARARINA
GETİRİLMİŞ KISITLAMALAR
Bunlar;
Orman ve meralara
girilmesine katlanma ödevi
Sürüklenen şeyler ile
benzerlerinin alınmasına katlanma ödevi
Zorunluluk halinde
taşınmaza girilmesine katlanma ödevi
Toprağın iyileştirilmesi
çalışmalarına katlanama ödevi
Diğer kamu hukuku
kısıtlamalarına uygun hareket etme ödevi
PAYLI MÜLKİYETTE
PAYDAŞLAR YARARINA GETİRİLMİŞ KISITLAMA
Yasal önalım hakkı
KOMŞULAR YARARINA
GETİRİLMİŞ KISITLAMALAR
MÜLKİYET HAKKINI AŞIRI KULLANMAMA
ÖDEVİ
TMK
Komşu hakkı- Kullanma biçimi- m. 737
- Herkes taşınmaz
mülkiyetinden doğan yetkilerini kullanırken ve özellikler işletme faaliyetini
sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıklardan kaçınmakla
yükümlüdür.
Özellikle, taşınmazın
durumuna, niteliğine ve yerel adete göre komşular arasında hoş görülebilecek
dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü veya sarsıntı
yaparak rahatsızlık vermek yasaktır.
Yerel adete uygun ve
kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan denkleştirmeye ilişkin haklar saklıdır.
NOT:
Coğrafi bir sınıra sahip olmamakla birlikte, taşınmazda yapılacak faaliyetin
etki alanı içinde bulunan herkes komşu sayılabilir.
Taşınmaz malikinin sorumluluğu-
m.730
- Bir taşınmaz malikinin
mülkiyet hakkını bu hakkın yasal kısıtlamalarına aykırı kullanması sonucunda
zarar gören veya zarar tehlikesi ile karşılaşan kimse, durumun eski haline
getirilmesini, tehlikenin ve uğradığı zararın giderilmesini dava edebilir.
Hakim, yerel adete uygun
ve kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan zararların uygun bir bedelle
denkleştirilmesine karar verebilir.
Mülkiyet hakkını aşırı kullanmama
ödevine aykırı hareket eden malik hakkında TMK m. 730 (Taşınmaz malikinin
sorumluluğu) , TBK m. 69 (Haksız fiil), TMK m.
982-983 (Zilyetlik davaları) hatta TMK m. 683 (Elatmanın önlenmesi)
dayanan davalardan biri açılabilir.
ZARAR
VERİCİ KAZI VE YAPI YAPMAMA ÖDEVİ
TMK-Kazı ve yapılar-m. 738:
Malik kazı ve
yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye
düşürmek yada üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten
kaçınmak zorundadır.
Komşuluk
hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin kurallar
uygulanır.
Zarar verici kazı ve yapı yapmama
ödevine aykırı hareketlere karşı el atmanın önlenmesi davasını açabilir. Ayrıca
eski haline getirilmeyi, tehlikenin ve uğranılan zararın giderilmesini dava
edebilir. Davayı kural olarak taşınmaz maliki açar ama öğretide intifa, sükna
hakkı sahibi ve kiracının açabileceği kabul edilir.
AĞAÇ DAL VE KÖKLERİNİN
GEÇMESİNE KATLANMA ÖDEVİ
TMK- Bitkiler
Madde
740- Komşunun
arazisine taşarak zarar veren dal ve kökler, onun istemi üzerine uygun bir süre
içinde kaldırılmazsa, komşu bu dal ve kökleri kesip kendi mülkiyetine geçirebilir.
Ekilmiş
veya üzerine yapı yapılmış arazisine dalların taşmasına katlanan komşu, bu
dallarda yetişen meyvaları toplama hakkına sahip olur.
Komşu
ormanlar hakkında bu hükümler uygulanmaz.
Dal
veya köklerden zarar gören komşunun bunu bitkinin sahibine bildirmesi herhangi
bir şekle tabi değildir.
Zarar
görme tehlikesi davanın açılması için yeterli değildir. Komşunun taşan dal veya
kökler yüzünden bir zarar görmüş olması gerekir.
Yukarıda
yazılı TMK m. 740 hükmünden yararlanmak için zarar gören arazinin ekilmiş veya
üzerinde yapı yapılmış olması gerekir aksi takdirde boş arazinin sahibi bu
hükümleri öne süremez.
DOĞAL
OLARAK AKAN SULARIN AKIŞINA ENGEL OLMAMA ÖDEVİ
TMK-
Doğal olarak akan su
Madde 742- Taşınmaz maliki, üst
taraftaki araziden kendi arazisine doğal olarak akan suların ve özellikle
yağmur, kar ve tutulmamış kaynak sularının akışına katlanmak zorundadır.
Komşulardan
hiçbiri bu suların akışını diğerinin zararına değiştiremez.
Üstteki
arazi maliki, alt taraftaki taşınmaza gerekli olan suyu, ancak kendi taşınmazı
için zorunlu olduğu ölçüde tutabilir.
TMK-
Fazla suyun akıtılması
Madde 743- Bir arazinin suyu öteden beri alt taraftaki araziye
doğal bir şekilde akmakta ise, alt taraftaki arazi maliki, üst taraftaki
araziden fazla suyun boşaltılması sırasında da bu suları tazminat isteme hakkı
olmaksızın kabul etmek zorundadır.
Alt
taraftaki arazi maliki boşaltma dolayısıyla akan sulardan zarar görmekte ise,
gideri üstteki arazi malikine ait olmak üzere, kendi arazisinde yapılacak
mecrayla suyun akıtılmasını isteyebilir.
Bataklıkların
kurutulması hakkındaki özel kanun hükümleri saklıdır.
Pis
sular ve üst taraftaki taşınmazın malikinin tesisat yaparak elde ettiği sular
bu iki hüküm kapsamında değildir.
İhtiyacından
fazla su tutarak aşağıdaki taşınmazın susuz kalmasına sebep olan üstteki malik
hakkında el atmanın önlenmesi ve zararın tazmini dava edilebilir.
MECRA
GEÇİRİLMESİNE İZİN VERME ÖDEVİ
TMK-
Mecra geçirilmesi- Katlanma yükümlülüğü
Madde 744- Her taşınmaz maliki,
uğrayacağı zararı tamamının önceden ödenmesi koşuluyla, su yolu, kurutma kanalı,
gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden
geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi
arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.
Mecra
geçirilmesinin kamulaştırma kurallarına bağlı olması hâlinde, bu Kanunun
mecralara ilişkin komşuluk hükümleri uygulanmaz.
Mecrayı
geçirme hakkı, hak sahibinin istemi üzerine ve giderleri ödemesi koşuluyla tapu
kütüğüne tescil edilir.
Yani
mecra geçirilmesine izin verme için gerekli şartlar şunlardır;
Tesisin
başka yerden geçirilmesi imkansız veya aşırı masraflı olacak
Mecranın
geçirilmesinden kaynaklanan tüm zararlar önceden peşin olarak ödenecek
Mecra
sahibi yani ihtiyaç sahibi talepte bulunacak
Aynı
taşınmazın bir kısmını kullanan kişi için o taşınmazın diğer bölümünde mecra
hakkı kurulamaz. Çünkü sonuçta bu tek bir taşınmazdır.
Mecra
sahibinin talebi komşu taşınmaz maliki tarafından kabul edilirse tapu memuru
tarafından düzenlenen sözleşme imzalanır ve tapu kütüğünne mecra hakkı tescil
edilir.
NOT: İrtifak sözleşmesine
dayanmak kaydıyla, mecranın çıplak gözle görülebilecek şekilde açıktan
geçirilmesi durumunda tapu kütüğüne tescile gerek kalmayacağı söylenebilir.
Komşu
taşınmaz maliki mecra talebini kabul etmez ise bu dava edilebilir. Tazminat
depo edildikten sonra hakim mecranın en uygun taşınmazdan geçirilmesine karar
verir.
TMK-
Mecra geçirilmesi- Yükümlü taşınmaz malikinin menfaatinin korunması
Madde 745- Yükümlü taşınmaz maliki,
kendi menfaatinin hakkaniyete uygun bir biçimde gözetilmesini isteyebilir. Arazinin
üzerinden geçecek mecralarda olağanüstü durumlar varsa malik, bu mecraların üzerinden
geçirileceği arazi parçasının uygun bir kısmının, zararını tam olarak karşılayacak
bir bedelle satın alınmasını isteyebilir.
TMK-
Mecra geçirilmesi- Durumun değişmesi
Madde 746- Durum değişirse, yükümlü taşınmaz
maliki, mecranın kendi yararına olarak başka bir yere nakledilmesini
isteyebilir.
Yer
değiştirme giderleri, kural olarak mecra hakkı sahibine aittir.
Özel
durumlar haklı gösterdiği takdirde, taşınmaz maliki de giderlerin uygun bir
kısmına katılmakla yükümlü tutulabilir.
GEÇİT
HAKKI TANIMA ÖDEVİ
TMK-
Geçit hakları- Zorunlu geçit hakkı
Madde 747- Taşınmazından genel yola
çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan malik, tam bir bedel karşılığında bir geçit
hakkı tanınmasını komşularından isteyebilir. Bu hak, ilk önce kendisinden bu
geçidin istenmesi önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun düşen komşuya
karşı ve daha sonra bundan en az
zarar görecek olana karşı kullanılır.
Zorunlu
geçit iki tarafın menfaati gözetilerek belirlenir.
TMK-
Geçit hakları- Diğer geçit hakları
Madde 748- Taşınmaz malikinin taşınmazını
işletme veya iyileştirme ya da taşınmazı üzerinde yapı yapma amacıyla komşu taşınmaza
geçici olarak girme hakkı ile tarla yolu, hayvan sulama yolu, kış geçidi,
tomruk kaydırma yolu ve oluğu ve bunlara benzer diğer geçitler özel kanun
hükümlerine tâbidir.
Özel
kanun hükmü yoksa yerel âdet uygulanır.
Doğrudan
doğruya kanundan kaynaklanan geçit hakları, tapu kütüğüne tescil edilmeksizin
doğar. Ancak, bunlardan sürekli nitelikte olanlar beyanlar sütununda
gösterilir. Zorunlu geçit hakkı malik tarafından tanınmış tüm sınırlı ayni
hakların önündedir.
Zorunlu
geçit hakkı için gereken şartlar şunlardır.
Geçit
hakkı isteyen taşınmaz malikinin genel yola çıkacak bir yolu bulunmamalıdır.
Bunun
için talepte bulunmalıdır.
Geçit
hakkı bedeli peşin olarak komşu taşınmaz malikine ödenmelidir.
Bir
geçitin var olması fakat ulaşım için yeterli olmaması da geçit hakkı
istenmesine engel değildir.
Var
olan yolu bina yaparak kapatan, taşınmazlarını parsallerken yol belirlemeyen
paydaşların geçit hakkı isteme gibi bir lüksleri yoktur.
Geçit
hakkı dava edilebilir. Karardan önce geçit hakkı bedeli depo edilir.
Geçit
hakkı başta duruma göre en uygun düşen komşuya sonra en az zarar görecek
komşuya yöneltilir.
Komşu
taşınmaz malikinin kabulü üzerine tapu memurunca geçit irtifakı sözleşmesi
düzenlenir ve kütüğe irtifak hakları sütununa kaydedilir. Bu yüzden zorunlu
geçit hakkı sadece tapulu taşınmazlarda söz konusu olur.
Mahkemenin
geçit hakkı verilmesi kararı yenilik doğurucudur.
TMK-
İrtifak hakkının ilişkin olduğu yerin değiştirilmesi
Madde 791- İrtifak hakkı yüklü taşınmazın
yalnız belli bir kısmının kullanılması koşuluyla kurulmuşsa, bu taşınmazın
maliki, menfaatini ispat etmek ve giderleri üstlenmek kaydıyla; irtifakın,
hakkın kullanılmasını güçleştirmeyecek biçimde taşınmazın başka bir yerine
naklini isteyebilir.
irtifak
hakkının kullanılacağı yer tapu kütüğünde belirtilmiş olsa bile yüklü taşınmaz
maliki bu yetkiyi kullanabilir.
Mecraların
bir yerden başka bir yere naklinde komşuluk hukuku kuralları da göz önünde tutulur.
Yukarıdaki
hüküm uyarınca taşınmaz maliki geçitin farklı bir yere taşınmasını şartlar
oluştuğunda isteyebilir.
MASRAFLARA KATILMA ÖDEVİ
TMK-
Katılma yükümlülüğü
Madde 750- Her taşınmaz maliki, komşuluk
hukukundan doğan yetkilerin kullanılması için gerekli işlere ve bunların giderlerine,
kendi yararlanması oranında katılmakla yükümlüdür.
TMK-
Sınırlıklar
Madde 749- Sınırlıklar üzerinde paylı
mülkiyete ilişkin hükümler saklı kalmak üzere; her arazi maliki, taşınmazının sınırının
çit veya duvar gibi sınırlıklarla çevrilmesi için yapılan giderleri karşılar.
Arazinin
sınırlıklarla çevrilmesi yükümlülüğü ve biçimine ilişkin özel kanun hükümleri
saklıdır.
KOMŞU KAYNAKLARIN KESİLMESİNE
VEYA KİRLENMESİNE YOL AÇMAMA ÖDEVİ
Madde 757- Önemli ölçüde yararlanılan
veya yararlanmak amacıyla suyu biriktirilen kaynakları veya kuyuları kazı, yapı
veya benzeri faaliyetler yüzünden kısmen olsun keserek ya da kirleterek
malikine veya onda hak sahibi olana zarar veren kimse, bu zararı gidermekle
yükümlüdür.
Zarar
kasten veya ihmal yoluyla verilmemiŞse ya da zarar görenin de kusuru varsa
hâkim, tazminatın gerekip gerekmediğini, gerekiyorsa miktar ve türünü takdir
eder.
Tazminat
yükümlülüğünün doğması için kusur şartı aranamaz. Objektif sorumluluk esasları
hakimdir.
Tazminat
talebi sadece zarara uğrayan malik tarafından değil o taşınmaz üzerinde sınırlı
ayni haklara sahip olanalar tarafından da yapılabilir. Aynı şekilde karşı taraf
malik olabileceği gibi sınırlı ayni hak sahibi de olabilir.
TMK-
Eski duruma getirme
Madde 758- Bir taşınmazda oturmak, onu
işletmek veya bir yerin içme ya da kullanma suyunu sağlamak için gerekli olan
kaynaklar kesilir ve kirletilirse, kaynağın olabildiği ölçüde eski duruma
getirilmesi istenebilir.
Bunlar
dışında eski duruma getirme, ancak özel hâller haklı gösterdiği takdirde
istenebilir.
KAYNAKLARIN
ORTAKLAŞA TUTULMASINA RAZI OLMA ÖDEVİ
TMK-
Aynı yataktan beslenen kaynaklar
Madde 759- Değişik maliklere ait komşu
kaynaklar, ortak bir ana kaynaktan beslenmekte ise maliklerden her biri, bu kaynakların
birlikte tutulmasını ve suyun hak sahiplerine o zamana kadarki yararlanmaları oranında
dağıtılmasını isteyebilir.
Hak sahipleri, ortak tesis
masraflarını yararlanmaları oranında üstlenirler.
Birinin
karşı çıkması hâlinde, hak sahiplerinden her biri, diğer kaynaklardaki su
azalacak olsa bile, kendi kaynağındaki suyun tutulup akıtılması için gerekli işleri
yapabilir ve kendi kaynağına gelen suyun miktarı bu işler sonunda çoğaldığı
takdirde, ancak bu çoğalma oranında bir bedel vermekle yükümlü olur.
TMK-
Özel kanun hükümleri ve yerel adet
Madde 760- Özel mülkiyete tâbi arazide
bulunan kaynak, kuyu veya derelerden komşuların ve diğer kişilerin su içme, su
alma veya hayvan sulama ya da benzer yollarla yararlanmaları özel kanun
hükümlerine tâbidir.
Özel
kanun hükmü yoksa yerel âdet uygulanır.
KAYNAK
HAKKI TANIMA ÖDEVİ
TMK-
Zorunlu su
Madde 761- Evi, arazisi veya işletmesi
için gerekli sudan yoksun olup, bunu aşırı zahmet ve gidere katlanmaksızın başka
yoldan sağlayamayan taşınmaz maliki, komşusundan, onun ihtiyacından fazla olan
suyu tam bir bedel karşılığında almasını sağlayacak bir irtifak kurulmasını
isteyebilir.
Zorunlu
su irtifakının kurulmasında öncelikle kaynak sahibinin menfaati gözetilir.
Durum
değişirse, kurulmuş irtifak hakkının değiştirilmesi veya kaldırılması
istenebilir.
Yani
kaynak tanıma ödevinin şartları;
Taşınmazda
kurak olacak ve başka türlü ihtiyacı olan suyun getirilmesi aşırı zahmetli
olacak
Komşu
taşınmazda mevcut kaynak ihtiyaçtan fazla olacak
Suya
ihtiyacı olan malik diğerinden talepte bulunacak
Kaynak
malikine peşin bir bedel ödeyecek
Talep
herhangi bir şekle tabi değildir.
Mahkeme
kararıyla beraber irtifak hakkı kurulmuş olur. Tescil açıklayıcıdır.
Şartlar
değişirse TMK m. 746'da olduğu gibi kaynak hakkının yerinin değiştirilmesi veya
kaldırılması istenebilir.
TOPLUM
YARARINA GETİRİLMİŞ KISITLAMALAR
ORMAN
VE MERALARA GİRİLMESİNE KATLANMA ÖDEVİ
TMK-
Başkasının arazisine girme hakkı- Orman ve meraya girilmesi
Madde 751- Yetkili makamlar tarafından
bitki örtüsünü korumak amacıyla yasaklanmadıkça, herkes başkasının orman ve
mer'asına girebilir ve oralarda yetişen yabanî meyve, mantar ve benzeri şeyleri,
yerel âdetlerin izin verdiği ölçüdetoplayıp alabilir.
Avlanmak
ve balık tutmak için başkasının arazisine girme, özel kanun hükümlerine
tâbidir.
Burada
kastedilen özel mülkiyet altındaki orman ve meralardır. Devletin hüküm ve
tasarrufu altındaki orman ve meralar için kamu hukuku hükümleri uygulanır.
SÜRÜKLENEN
ŞEYLER İLE BENZERLERİNİN ALINMASINA KATLANMA ÖDEVİ
TMK-
Sürüklenen şeyler ile benzerlerinin alınması
Madde
752- Su, rüzgâr,
çığ veya diğer doğal güçlerin etkisiyle ya da rastlantı sonucunda başkasının
arazisine sürüklenen veya düşen şeyler ile buraya giren büyük ve küçük baş
hayvan, arı oğulu, kanatlı hayvan ve balık gibi hayvanların hak sahipleri
tarafından aranıp alınmasına, arazi maliki izin vermek zorundadır.
Arazi
maliki, bu yüzden uğradığı zararın denkleştirilmesini istemek ve denkleştirme
bedeli kendisine ödeninceye kadar o şeyleri hapsetmek hakkına sahiptir.
Arazi
malikinin sahip olduğu hapis hakkı bir alıkoyma hakkıdır hapsedilen şeyi satma
yetkisi vermez.
Haksız
bir şekilde arazisine girmeye izin vermeyen malik oluşan zararları tazminle
yükümlüdür.
Arazisine
girilmesine izin veren malik bu yüzden uğradığı zararı karşı taraftan
isteyebilir.
ZORUNLULUK
HALİNDE TAŞINMAZA GİRİLMESİNE KATLANMA ÖDEVİ
TMK-
Zorunluluk hali
Madde 753- Bir kimse kendisini veya başkasını
tehdit eden bir zararı veya o anda mevcut bir tehlikeyi ancak başkasının taşınmazına
müdahale ile önleyebilecek ve bu zarar ya da tehlike taşınmaza müdahaleden
doğacak zarardan önemli ölçüde büyük ise, malik buna katlanmak zorundadır.
Malik,
bu yüzden uğradığı zarar için hakkaniyete uygun bir denkleştirme bedeli
isteyebilir.
ŞARTLARI;
Gerçekleşmesi
kuvvetle muhtemel bir tehlike olmalı
Söz
konusu tehlikeden yalnızca taşınmaza girilerek kurtulabilinmeli
Gerçekleşecek
zarar taşınmaza verilecek zararda büyük olmalı
Tehlike
kişinin kendisine karşı olabileceği gibi başka bir kişiye veya mala karşı da
olabilir.
Taşınmaz
sahibi zarar sonunda uygun bir ödeme isteyebilir.
TOPRAĞIN
İYİLEŞTİRİLMESİ ÇALIŞMALARINA KATILMA ÖDEVİ
TMK-
Toprağın iyileştirilmesi
Madde 755-Su yollarını düzeltme,
sulama, bataklık yerlerini kurutma, yol açma, orman yetiştirme, arazileri toplulaştırma
gibi iyileştirme işleri, ancak ilgili maliklerin ortak girişimleriyle
yapılabilecekse, arazinin yarısından fazlasına sahip bulunmak koşuluyla
maliklerin üçte ikisinin bu yolda karar vermeleri gerekir. Diğer malikler de bu
karara uymak zorundadır. Alınan karar, tapu kütüğünün beyanlar sütununda
gösterilir.
Bu
konulara ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır.
Kararın
alınması için hem pay hemde paydaşların nitelikli çoğunluğu aranır.
DİĞER
KAMU HUKUKU KISITLAMALARINA UYGUN HAREKET ETME ÖDEVİ
Kamu
hukuku kurallarının öngördüğü diğer kısıtlamalardır.
PAYLI
MÜLKİYETTE PAYDAŞLAR YARARINA GETİRİLMİŞ KISITLAMALAR
Paydaşlar
yararına getirilmiş kısıtlama yasal önalım hakkıdır.
YASAL
ÖNALIM HAKKI
Yasal önalım hakkı,paylı maliklere, paydaşlardan birinin payının tamamını veya bir kısmını 3. bir kişiye satması halinde, bu payı aynı koşullar altında satın alma önceliğidir.
Yasal ön alım hakkı kişiye değil eşyaya bağlı bir borçtur.
Yasal önalım hakkı,paylı maliklere, paydaşlardan birinin payının tamamını veya bir kısmını 3. bir kişiye satması halinde, bu payı aynı koşullar altında satın alma önceliğidir.
Yasal ön alım hakkı kişiye değil eşyaya bağlı bir borçtur.
TMK-
Taşınmaz mülkiyetinin içeri ve kısıtlamaları- Yasal önalım hakkı- Ön alım hakkı
sahibi
Madde 732- Paylı mülkiyette bir paydaşın
taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması hâlinde,
diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler.
Paydaşlara
böyle bir hak verilmesinin sebepleri;
Paydaşlar
arasına yabancı birinin girmesinin önüne geçmek
Paydaş
sayısını azaltarak tek kişi mülkiyetine geçmek
Arazilerin
çok fazla bölünmesini engellemek
Yasal
önalım hakkı yenilik doğurucu bir alacak hakkıdır.
Sözleşmeden
doğan önalım hakkından farklı olarak yasal önalım hakkı tapu kütüğüne şerh
edilmeden daha sonra hak kazananlara karşı ileri sürülebilir. Diğer bir değişle
eşyaya bağlı bir borçtur eşyayı alan borcu da devralır.
Yasal
önalım hakkı ile sözleşemeden doğan önalım hakkı yarıştığı zaman sözleşemeden
doğan önalım hakkı tapu kütüğüne şerh edilmiş bile olsa yasal önalım hakkı önce
gelir.
YASAL
ÖNALIM HAKKININ KONUSU;
Yasal
önalım hakkının konusu pek tabi bir taşınmazdır.
NOT: Elbirliği mülkiyetinde
yasal önalım hakkı yoktur. Fakat elbirliği mülkiyeti ve paylı mülkiyet iç içe
geçebilir bu durumda yasal önalım hakkını elbirliğiyle malik olanlar beraberce
kullanmalıdır.
Paylı
mülkiyete tabi taşınmazın bağımsız bölümleri üzerinde diğer maliklerin yasal
önalım hakkı yoktur. Burada bahsedilen bir apartmanın dairesi satılırken diğer
komşuların o daire üzerinde yasal önalım hakkının olmadığıdır. Fakat sözleşme
ile birbirlerine ön alım hakkı tanıyabilirler. Sözleşeme adi yazılı şekilde
yapılabilir ancak sadece taraflar arasında sonuç doğurur 3. kişilere karşı
hüküm ifade etmesi için tapuya şerh edilmelidir.
Bağımsız
bölüm üzerinde paylı mülkiyet varsa bu durumda yasal önalım hakkı vardır.
Örneğin; bir apartman dairesi üzerinde 2 kardeşin paylı malik olması.
Taşınırlarda
ise yasal önalım hakkı yoktur. Sözleşme ile kurulan önalım hakkı tapuya şerh
edilemediği için 3. kişilere karşı bir anlam ifade etmez.
TMK-
Taşınmaz mülkiyetinin içeri ve kısıtlamaları- Yasal önalım hakkı- Kullanma
yasağı feragat ve hak düşürücü süre
Madde 733- Cebrî artırmayla satışlarda
önalım hakkı kullanılamaz.
Önalım
hakkından feragatin resmî şekilde yapılması ve tapu kütüğüne şerh verilmesi
gerekir. Belirli bir satışta önalım hakkını kullanmaktan vazgeçme, yazılı şekle
tâbidir ve satıştan önce veya sonra yapılabilir.
Yapılan
satış, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla
bildirilir.
Önalım
hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her hâlde
satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer.
YASAL
ÖNALIM HAKKININ KULLANILMASININ ŞARTLARI;
Paydaşlardan
biri payını satmalıdır
Pay
3. bir kişiye satılmalıdır
Önalım
hakkından feragat edilmiş olunmamalıdır
Süreler
geçirilmemelidir
Önalım
hakkının kullanılması dürüstlük kuralına aykırı olmamalıdır
Yasal
önalım hakkının kullanılması için payın tümünün satışı aranamaz, bir kısmının
satışı da yeterlidir.
Satış
sözleşmesi dışında ki diğer mülkiyetin intikali hallerinde yasal önalım hakkı
kullanılamaz. Bunlar;
Mal
değişimi (trampa) sözleşmesi
Bağışlama
sözleşmesi ayrıca
Vakıf
kurulmasında
Mirasın
intikali ve taksiminde
Kamulaştırmada
Cebri
artırmayla satışta
Mahkeme
ilamıyla mülkiyetin kazanılmasında
Vasiyette
İntifa
hakkı tesisinde yasal önalım hakkı kullanılmaz.
Yasal
önalım hakkının kullanılabilmesi için gerçek bir satış işlemlerinin yapılması
şarttır. Muvazaalı bir işlem geçerli değildir, fakat saklanan işlem bir satış
sözleşmesi olduğu nispi muvazaa halinde Yargıtay'ın yeni tarihli kararlarına
göre yasal önalım hakkı kullanılabilir. Öğretide ise ilk sözleşmenin tarafların
iradelerine uymadığı satış sözleşmesinin ise şekil şartına uymadığı için
ikisinin de geçerli olmadığı bu yüzden yasal önalım hakkının değil tapuya
yapılan yolsuz tescilin düzeltilmesi davasının açılabileceği kabul ediliyor.
Payı
satın alacak 3. kişi tüzel kişi de olabilir.
Yasan
önalım hakkı paydaşlar arasında kullanılamaz. Yani paydaş olan A, B, C' den C
payını B' ye satarsa A yasal önalım hakkını öne sürerek buna itiraz edemez.
Yasal
önalım hakkından feragat sadece bir satış için olabileceği gibi bütün satışlar
içinde geçerli olabilir. Bütün satışlar için yapılacak feragatin noter veya
tapu memurunca resmi şekilde yapılıp tapu kütüğüne şerh edilmesi gerekir.
Sadece belirli bir satış için yapılacak feragatte adi yazılı şekil yeterlidir.
Bu satıştan önce veya sonra yapılabilir.
Paydaş
önalım hakkından dava devam ederken bile feragat edebilir. Ön alım hakkı konusu
taşınmazın bir kısmından feragat etmek dava konusu diğer kısmı değiştirmez.
Satıştan
daha önce pay sahiplerine teklif götürülmüş ve kabul etmemeleri üzerine satış
3. bir kişiye yapılmış ise bu paydaşların yasal önalım haklarını kullanmalarına
engel değildir.
NOT: Paylı mülkiyet konusu
taşınmaz paydaşlar arasında parsellenmiş ve her paydaş kendi payı üzerinde uzun
süreden beri tasarrufta bulunuyor ise payını 3. kişiye satmasından sonra
dürüstlük kuralları uyarınca diğer paydaşlar yasal önalım hakkını kullanamaz.
YASAL
ÖNALIM HAKKININ KULLANILMASI;
Yasal
önalım hakkı paydaş sıfatına sahip kişi tarafından kullanılır
Yasal
önalım hakkı payı alan 3. kişiye karşı kullanılır
Sürelere
riayet edilir
Şartlar
ilk satıştaki şartlardır
Yasal
önalım hakkı dava açılarak kullanılır
TMK-
Taşınmaz mülkiyetinin içeri ve kısıtlamaları- Yasal önalım hakkı- Kullanılması
Madde 734- Önalım hakkı, alıcıya karşı dava
açılarak kullanılır.
Önalım
hakkı sahibi, adına payın tesciline karar verilmeden önce, satış bedeli ile
alıcıya düşen tapu giderlerini, hâkim tarafından belirlenen süre içinde hâkimin
belirleyeceği yere nakden yatırmakla yükümlüdür.
Yasal
önalım hakkı paydaşlar tarafından kullanılabilir. Paylı mülkiyetin tescilsiz
kazanıldığı hallerde de bu geçerlidir. Ayrıca payını satmış veya satış vaadi
sözleşmesi yapmakla beraber mülkiyeti devretmemiş kişi de önalım hakkını
kullanabilir.
Yasal
önalım hakkının kullanacağı bir durumda
birden fazla paydaş önalım haklarını ileri sürmüş ise bunlar aralarında eşit
olarak satanın payını bölüşürler. Yargıtay da bu görüştedir. Ayrıca paydaşlar
farklı farklı zamanlarda dava açmışlar ve ilk dava açan paydaş üzerine pay
tescil edilmişse Yargıtay'a göre daha sonra dava açan paydaş ilk dava açan
paydaşa dava açıp düzeltme talep edebilir.
Yasal
ön alım hakkını kullanacak paydaş dava sonuçlanıncaya kadar paydaşlık sıfatını
korumalıdır. Aksi takdirde dava konusuz kalır.
Yasal
önalım hakkı payı satın alan 3. kişiye karşı kullanılır.
Yasal
önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihten itibaren 3 ay, her
halde 2 yıldır. Satış paydaşlara noter aracılığıyla bildirilir.
Alıcı
ve satıcının bildirimde bulunma tarihi hakkında herhangi bir düzenleme yoktur.
İki yıllık sürenin bitimine 1 ay kala bile kullanabilirler ancak burada
hakkaniyete uygun bir tazminat geç bildirimden dolayı diğer paydaşların
uğradığı zarar için kararlaştırılabilir.
Kanun
koyucu satışın bildirilmesini noter aracılığına bağladığı için başka türlü
bildirimler 3 aylık süreyi başlatmaz. Ancak hakkın kötüye kullanılmasından doğacak
istisnalar hariçtir.
Noter
aracılığıyla bildirim paydaşın yasal önalım hakkını kullanabilmesi için şart
değildir. Bildirim yapılmamış bile olsa paydaş yasal önalım hakkını
kullanabilir.
Üç
aylık asgari süre için her paydaşın durumu birbirinden bağımsızdır. Bildirim
hangi tarihte yapılmışsa o paydaş için o tarihten itibaren başlar.
Yasal
önalım hakkı konusu pay üzerinde elbirliği mülkiyeti varsa her malike ayrı
bildirim yapılması gerekir.
Sürenin
kaçırıldığını iddiasını ispat edene aittir. Her türlü delille ispat mümkündür.
Hak düşürücü bu süre hakim tarafından resen dikkate alınır.
Satıcı
ile payı alan arasındaki sözleşme hükümleri yasal önalım hakkını kullanan
paydaş için de uygulanır. Örneğin 3. kişi hangi bedeli ödemiş ise paydaş yasal
önalım hakkını kullanabilmek için o bedeli ödemelidir.
Önalım
hakkının kullanılmaması için bedelde muvazaa yapılması halinde Yargıtay hak
sahibine her türlü delil ile muvazaayı ispat ederek gerçek bedel üzerinden
hakkını kullanmasına izin verir.
Payın
satıldığı diğer paydaşlara geç bildirilmiş ve enflasyon yüzünden değerde
değişim olmuşsa Yargıtay'a göre bildirme yükümlülüğünü yerine getirmediği için
bedelin yeniden belirlenmesini isteyemez. Önalım hakkı tapudaki satış bedeli ve
bu alıcı tarafından yapılan masrafların tutarı üzerinden hesaplanır.
Önalım
hakkı alıcıya karşı dava açılarak kullanılır. Görevli mahkeme asliye hukuk
mahkemesi yetkili mahkeme taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.
Bir
paydaş dava açabileceği gibi birçok paydaşta dava açabilir. Birden fazla paydaş
için birlikte dava açma zorunluluğu yoktur. İhtiyarı dava arkadaşlığı
çerçevesinde davayı birlikte açabilirler.
Ancak
eğer davalı veya davacılardan elbirliği mülkiyeti doğuran adi ortaklık, miras
vs. gibi durumlar varsa dava tüm maliklere yöneltilir.
Önalım
davası devam ederken davalı payı başka bir 3. kişiye satabilir. Bu durumda
davacı için 2 tane seçimlik hak ortaya çıkar ya davayı değiştirmeden payı satın
alan 3. kişiye yöneltir yada davayı tazminat davasına çevirerek ilk satın alan
3. kişiyle davasına devam eder. Burada unutulmaması gereken diğer paydaşların
hakları konusunda herhangi bir değişikliğin olmadığıdır.
Önalım
hakkı sahibi satış bedelini ve masrafları nakden yatırmadığı sürece hakim payın
tesciline karar vermez.
Önalım
hakkına dayanan davada verilen hüküm ile beraber mülkiyet geçer daha sonra
yapılacak tescil açıklayıcı nitelik taşır.
Yasal Önalım ve Akdi Önalım Hakkı arasındaki farklar;
Yasal Önalım Akdi Önalım
Kanundan doğar Hukuki işlemden doğar
Sadece paydaşlar için Herhangi bir kişi için öngörülmüştür öngörülebilir
Payın paydaş olmayan 3. bir kişiye Herhangi bir satış sözleşmesi
satılması halinde kullanılır kurulduğunda kullanılır
3. kişileri ortaklıktan uzak Taşınmazı herhangi bir kişinin
tutmak amaçlanır öncelikle alabilmesi amaçlanır
Yasal Önalım ve Akdi Önalım Hakkı arasındaki farklar;
Yasal Önalım Akdi Önalım
Kanundan doğar Hukuki işlemden doğar
Sadece paydaşlar için Herhangi bir kişi için öngörülmüştür öngörülebilir
Payın paydaş olmayan 3. bir kişiye Herhangi bir satış sözleşmesi
satılması halinde kullanılır kurulduğunda kullanılır
3. kişileri ortaklıktan uzak Taşınmazı herhangi bir kişinin
tutmak amaçlanır öncelikle alabilmesi amaçlanır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder